Emeğe Saldırı Durmuyor

Demokrasi ve özgürlük paketlerinden, emek lehine tek bir karar çıkmadı. Aksine emeğe saldırı günden güne artıyor.

Son olarak emekçinin kıdem tazminatına göz dikildi. İşçi ve memurun, çalıştığı her yıl için bir maaş tutarının toplam çalıştığı yılla çarpılarak hesaplanan kıdem tazminatının, yeni hazırlanan torba yasayla fona devri söz konusu.

İşçinin işten atıldığında, kadınların evlendiğinde, erkeklerin askere gittiğinde, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 günlük pirim süresi doldurulduğunda ve emeklilik halinde, işverenin ödemek zorunda olduğu kıdem tazminatı, işverenlerin ‘’Türkiye’de emek piyasası katı’’ söylemiyle ‘’Ulusal İstihdam Stratejisi’’ kapsamında Meclis’e getirilecek.

Faruk Çelik başkanlığında, işçi ve işveren temsilcileri, 10 kasım 2013 tarihinde bir araya geldi. Doğal olarak görüşme anlaşmazlıkla sonuçlandı. 10 gün sonra tekrar bir araya gelmek üzere dağıldılar.

Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası iyice saldırganlaşan, vahşi kapitalizmi çekinmeden uygulamaya başlayan emperyalizm, gerçek yüzünü gösterdi.

Gerçekleri ters yüz ederek, Türkiye’de işçi maliyeti yüksek, bu nedenle yabancı sermaye ülkemize gelmiyor yalanı ardına sığınan işbirlikçileri, işçilerin geçmişte mücadele ile kazandıkları hakları birer birer geri almak istiyor.

Ülkemizde, daha önce var olan Zorunlu Tasarruf ve Konut Edindirme Yardımı fonlarının sonu neyse; kıdem tazminatlarımız da fona devredilerek, aynı duruma düşürülerek, iç edilmek istenmektedir.

‘’Ulusal İstihdam Stratejisi’nin’’ yasalaşmasıyla; kıdem tazminatını fon ödeyeceğinden, işten atmalar kolaylaşacak, emekçi kıdem tazminatını ancak emekli olacağı 65 yaşında alabilecek, işverenin fona yapacağı ödeme azaltılacağından kıdem tazminatı miktarı düşecektir.

Hazırlanan torba yasayla, taşeron çalıştırma kural haline getiriliyor. Özel İstihdam Bürolarıyla, tarım sektöründe olduğu gibi ‘’Dayıbaşılık’’ sistemi getirilmek isteniyor.

Böylece işverene, saatlik veya günlük işçi temininin yolu açılacak. Bu koşullarda emeklilik, çalışan için hayal olacak.

Disk Genel Başkanı Kani Beko, Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile yaptığı görüşmede, ‘’İşçi sınıfının insanca yaşam talepleri DİSK’in kırmızı çizgileridir!’’ 10. Çalışma Meclisi’nde yaptığı konuşmada, ‘’ Esnemeye zorlarsanız kayışlar kopar!..’’ demiştir.

Basın açıklamalarında ve toplantılarda; kıdem tazminatına yapılacak saldırının ‘’Genel Grev’’ sebebi olacağını belirten Beko’nun tavrı, hükümetin geri adım atmasına neden olmuştur.

Sadece Disk’in sorunu olmamasına rağmen; adlarında sendika geçen onca işçi ve memur konfederasyonundaki sessizliğe ne demeli?

Emekçi, atalarının sürgün, ceza ve kanlarıyla kazandığı hakları koruma ve çocuklarına daha iyi şartlarda devretme sorumluluğu taşır.

Derdi emek ve ülke olmayanlardan; başka bir davranış beklenemez. Önümüz,

koltuklarında oturan ağaların, teker teker devrildiği günlere gebe.

Osman Gazi Oktay

Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı